ANA SAYFA

AŞK
CİNSELLİK
EVLİLİK
TAKTİKLER
KADINLAR
ERKEKLER
BİZ - HEPİMİZ

İLİŞKİLER
Dil yalan söyler vücut asla!
Kadın-erkek Anlaşmazlıkları
Kötü ilişki nasıl kurtarılır?
Kadınlar neden aldatır?
Üzmeden ayrılmanın yolları
On adımda baştan çıkarma
Aldatıldığınızın resmidir
Sizi aldatıyor mu?
Beyaz yalanlar
Birisi sizi seviyorsa
Onunla birlikte yaşamayın
Burçların kötü yönleri
Çatlak kızlar
Herkes seni seviyorum
İhanet ne zaman başlar?
ilk buluşmanın önemi
İlk görüşte çarpılmak
Kadınların aleni işaretleri
Kadınların yalanları
Kavga çıkartan sözler
Neden aldatırız?
Öteki kadın- metres
SevgilinizİçinYapılacaklar

Kadına  tehlikeli cümleler
Terkedilmenin Ardından

 

ÖTEKİ KADIN: METRES

Erkeğin uğruna "saçını süpürge eden", çocukları büyütüp ailenin yarı yükünü omuzlayan "yasal eş"in taş kalpli, yuva yıkıcı rakibesi midir metres; yoksa, yasak aşkı uğruna çok ağır faturalar ödeyen zavallı bir kadın mı? Genelde ikincisi... Aslında, nikahlı eşe taşınmaz gelen bu birlikteliğin tek suçlusu da o değil...

Metres kelimesi size nasıl bir anlam ifade ediyor; hiç düşündünüz mü? Neden olduğu acıları bir an istediklerini elde etmeye çalışan, katı kalpli bir cadı mı, yoksa, sevgilisinin karısı evde oturmuş onun gömleklerini yıkar, çocuklarına bakarken, kendisi çılgın haftasonu gezilerine çıkan veya elinde bir şişe şampanyayla, saten çarşaflar üzerine uzanmış, biraz egzotik, gösterişli bir kadın mı? Ya da karısının ve ailesinin oluşturduğu gerçek yaşamından, ona sadece birkaç saat ayırabilen erkeğini bekleyen, telefonun dibinde oturan, biraz acınacak, yalnız, zavallı bir kadın mı?

O kadar basit değil

Bu konudaki yaygın görüş, "yorgun, bezgin bir eş, iki farklı bir hayat yaşayan duyarsız katı bir erkek ve kötü kalpli, yuva yıkıcı bir öteki kadın"dır. Oysa durum, böyle bir aşk üçgeninin parçası olmuş herhangi birinin de söyleyeceği gibi, çoğu zaman bu denli basit değildir. Evlilik dışı ilişkiler istisnasız olarak acı verir insana. Bir evliliği yıkmak çok zordur; hele ortada çocuklar varsa. Sonunda kaybeden yasal eşse bazıları, başka bir kadın kocasıyla ilişkiye girdiği için, zaten en başından beri hatanın onda olduğunu söyleyecektir.

Aşkın bedeli

Metresler, gizli aşkları uğruna genellikle büyük bir bedel öderler. Bazıları için, aşkları, yalnızlık, kıskançlık ve suçluluk duygusuna değer, diğerleri, kullanıldıklarını, aldatıldıklarını düşünürler. Evli erkeklerin hepsi katı kalpli değildirler. Bazıları gerçekten aşık olurlar ve evliliklerinin sadece kağıtta kaldığını, eşleriyle aralarında her şeyin bitmiş olduğun ifade ederken doğruyu söylüyorlardır. Her iki halde de, metresin, daha önceden bir kadını aldatmış olan bir erkeğe karşı yine de güven duyması gerekir. Onu sevdiğine ilişkin söylediği sözleri olduğu gibi kabul etmek zorundadır ve asla kanıt beklememelidir. Erkeğin ise, aşkı adına yaptığı tek özveri, rahat bir vicdana sahip olmamaktır. Yuvasıyla ilgili olarak, çok ender özverilerde bulunur; yoksa oyunun kuralı bozulacaktır. O, ailesiyle birlikte sıcak ve mutlu günler geçirirken, sevgilisi onu evinden arayamaz bile. Erkeğinin, görevini bilen koca/baba rolünü, gerçekten sadece oynayıp oynamadığını, hiçbir zaman kesin olarak bilemeyecektir. Belki de evlilikten çok fazla şeyler bekliyoruz. Kulağımıza ne kadar romantik ve hoş gelse de "Ömür boyu sadakat, insan doğası için fazla aşırı" diye düşünülebilir mi? Bir üniversite araştırması sonuçlarına göre, 40 yaşlarına ulaştıklarında, erkeklerin yüzde 60'ı ve kadınların da yüzde 40'ı, eşlerini aldatmışlardır. Ayrıca, kadınların kocalarından boşanmalarının, listede birinci sırayı işgal eden nedeni de, sadakatsizlik değil. Birçok kadın, kocalarının başka bir ilişkiye girmesini anlayışla karşılamaya ve affetmeye hazırdır. Ya da sadece beklemeye ve aşk alevinin bir gün söneceğini umut etmeye...

"İlişkileri beni üzmüyordu"

Tanıştıklarında; Gillian 17, kocası 19 yaşındaydı. "O çağdaki bir erkeğin, ömrü boyunca kadınlardan vazgeçmesini bekleyemezsiniz" diyor Gillian. "Bu kadar erken evlenmekle, Rob'un birkçok şeyi kaçırdığını hissettiğini biliyorum. Bütün bunlar onun egosunu güçlendiriyordu; o kadar... Onların beni tehdit ettiğini hiç düşünmedim, çünkü Rob her seferinde bana geri dönüyordu." Doğal olarak çoğu kadın Gillian'ın hoş görülü davranışını paylaşmıyor ve kocalarının yaşamında bir başkasının olduğunu öğrenmekten korkuyor. "Ne yapardım, bilemiyorum. Büyük bir ihtimalle, oturur bir güzel ağlar ve aramızda neyin yanlış gittiğini anlamaya çalışırdım" diyor Tina. "Unut ve affet gitsin, demek kolay. Ama, insanın çocuğu olduğu zaman, acele ederek boşanmasının doğru olduğunu sanmıyorum. Yine de bir metresi olduğunu öğrenseydim, onunla ilişkimizin aynı düzeyde sürebileceğini hiç sanmıyorum."

Metresin "kalıbı" yok

Belirli bir metres tipi yoktur. Evli erkeklerle ilişkiye giren kadınların büyük çoğunluğunun, hemcinslerinden hiçbir farkı yoktur. Buna karşın, evliliğe ve çocuklara ilgi duymayan ve sevgilileriyle geçirdikleri birkaç saatin, duygusal gereksinimlerini doyurduğu tipler de vardır. Yasak aşk yaşıyor olmanın verdiği heyecandan hoşlananlar olduğu gibi, eş ve aile kavramlarını düşünmeden, sadece daha yaşlı birisiyle birlikte olmanın verdiği heyecan ve zevkten hoşlanan kadınlar da mevcuttur. Yanlış erkeğe aşık olup sonra ondan vazgeçmeyi çok zor bulan kadınları da unutmamak gerekir. Bunlar, erkeğin zamanının sadece birkaç saatini onu hiç görmemeye yeğlerler. Birçok kadının fikriyse, "Evli bir erkekle hiçbir koşulda ilişkiye girmemek" şeklindedir.

Evli erkekle asla...

19 yaşındaki Judy "Babam her zaman başka kadınlarla birlikte olurdu" diyor. "Bunun anneme neler hissetirdiğini görürdüm. Tabii biz çocukların yaşadığı acılar da cabası. Evli erkekle kesinlikle ilişkiye girmem. Eğer oturup uzun uzun, erkeğin ailesine ne yaptığını gerçekten düşünseydi, hiçbir kadının böyle bir ilişkiye girebileceğini de sanmıyorum."

"Git" demek kolay değil.

Bazı kızlar, erkek arkadaşlarının evli olduğunu öğrendiklerinde, ilişkilerini koparacak kadar irade sahibidirler. Ama, çoğu bunu başaramaz. Özellikle erkek onları sevdiğini ve evliliğinin zaten bozulmuş olduğunu söylediğinde, duymak istediklerine çok kolay inanırlar. İnsanın, sevdiği birisine, onu tekrar görmeden önce, gidip evlilik sorunlarını çözmesini söyleyebilmesi için, oldukça cesur olması gerekir. Bazen bir kadın, erkeğinin evli olduğunu öğrenene kadar, haftalarca, hatta aylarca birlikte olmuş olabilir. Gerçeği duyduktan sonra karşınızda iki seçenek vardır; ya ilişkiyi kesmek, ya da devam etmek ve ne denli acı olursa olsun, sonuçlarına katlanmak... Evli sevgilinizin gerçekten size aşık olsa bile, bir metres olarak, yaşamın kolay olacağına kendinizi inandırmak, safdililik olacaktır.

Bütün aşklar tatlı başlar

Yasak ilişkilerin çoğu, bir iş arkadaşıyla, bir komşuyla, veya bir barda rastladığınız biriyle "masumane" başlar. İşte geç saatlere kadar çalışıyorsunuzdur, o sizi eve bırakmayı teklif eder. Biraz içip bir şeyler yemek için bir yerde durursunuz. Bol bol güler ve çok iyi anlaşırsınız. Eğer onun evli olduğunu biliyorsanız, buna bir son vermek için fırsatınız vardır, ya da, kontrol edemediğiniz bir tutkuyla kendinizi bırakıp bu romantik kaçamağa baştan kara dalabilirsiniz. Her iki halde de, eğer onu çekici buluyorsanız ve onun da sizden hoşlandığını biliyorsanız, birlikte yalnız kaldığınız anda, yasak ilişki resmen başlar.

Gizliliğin büyüsü

Bu tür ilişkilerin sonucunu kesin olarak tahmin etmek asla olası değildir. Geniş yürekli, iyi niyetli bir yaklaşım ancak şöyle olabilir: "İkimiz de yetişkin insanlarız ve duygusal olarak birbirimize bağlanacak değiliz. Ama, birbirimizden hoşlanıyoruz; neden olmasın?" Böyle bir düşünce, asla aşka karşı korunma gerektirmez. İster hoşlanın, ister hoşlanmayın ama, seks genelde duygusal bir yakınlıktır. Başlangıçta, gizli ilişkiyi sürdürmek, öğle saatinde terk edilmiş bir büroda birbirinize sarılmak ve hafta sonunu birlikte geçirmek için çılgınca planlar yapmak hoş olabilir. Hatta, onun karısı, sizin anne ve babanız için inanılacak öyküler uydurmak bile heyecan verici ve romantik olabilir. Oysa bir süre sonra bu gizlilik rahatsızlık verebilir.

Dedikodular başlayınca

Bürodan veya çevreden sıçrayan tek bir kıvılcımla aşk öykünüzün yangın ateşi gibi yayıldığını görünce üzüntüler başlar. İnsanlar aşk ve seks skandallarına bayılırlar. Dedikodunun, karısına ulaşması tehlikesinin dışında, iş arkadaşlarınızın arkanızdan fısıldaşmaları veya odaya her girişinizde anlamlı gülümsemeler hiç de eğlenceli değildir. Yaşamınızın büyük aşkı, herkesin gözünde küçük, kirli bir ilişkidir. Evli bir erkekle ilişkiye girdiğinizde, hiç kimseye görünmeden gidebileceğiniz yerler sınırlıdır. Bir süre sonra, yaşamınızın yarısını gizlenerek geçirdiğinizi görebilirsiniz. Herkesin gittiği barlar, restoranlar, sinemalar ve diskotetler, yasak yerler olmuştur. Onunla birlikte alışverişe çıkamaz, yılbaşını birlikte kutlayamaz, aileniz ve arkadaşlarınızla tanıştıramazsınız. Onu telefonla evinden arayamazsınız, en basiti, belki karalık bastıktan sonrası hariç, elele tutuşarak parkta bir gezinti yapamazsınız.

Size karşı içten mi?

Bekar bir kızla birlikte olan evli erkeklerden bazıları gerçekten içtendir. Ama çoğunun, evliliğinin bozmak gibi bir niyetleri olmadığını da eklemek gerekir. Ona güvenebileceğinizi nasıl bilebilirsiniz? "Karım beni anlamıyor!" derken pek çok saf genç kıza söylemiş de olabilir. Karısı, pekala onun anlattığı gibi sıkıcı biri ya da şikayet ettiği kadar cadı olabilir. Ama bu denli korkunçsa, onunla evlenmeyi neden istemiştir?

Bitmeyen "bekleme" oyunu

Jennifer, yedi yıldır sevdiği erkeğin karısını ve oğlunu terketmesini bekliyor. Yavaş yavaş hiçbir zaman onlardan ayrılmayacağını anlamaya başlamış. Kendisini aldatılmış hissediyor, acı çekiyor. "Şu anda 29 yaşındayım. Yirmili yıllarımın tümünü, Alec'i beklemekle geçirdim. Bu arada tüm arkadaşlarım evlendiler ve kendi ailelerini oluşturdular. En yakın arkadaşım, şimdiye dek sırrımı açıkladığım tek insan, yıllar önce benden umudunu kesti. 'Alec'e kesin karara varmasını söyle" dedi: fakat ben yapamıyorum. Sanıyorum, uzun zaman sonra da beni seçmeyeceğinden korkuyorum." Biraz ironik ama Jennifer ve Alec kilisede tanışmışlar. Alec, kendisinden 12 yaş büyük. Jennifer, aşkının, bir kahramana tapma olarak başladığını böylüyor. "Oldukça çekingen olduğum için, daha önce pek fazla erkek arkadaşım olmamıştı. Alec de, her zaman hayran olduğum, kendinden emin, biraz soğuk bir tipti" diyor. "Yaklaşık iki yıl boyunca, onu uzaktan idealleştirdim. Bu arada, bana, herkese davrandığından farklı davranmıyordu. Sonunda bir içki içmeye davet ettiğinde, mutluluktan uçuyordum" Jennifer şu anda, onun evli olabileceğini nasıl düşünmediğini hiç anlamıyor. Zaten gerçeği öğrenince terketmeyi düşünmüş. Evlilikte sadakatsizliğin doğru olmadığı anlayışıyla yetiştirilmiş. Şu anda da buna inanmıyor. Alec'e onu bir daha görmeyeceğini söyleyince büyük tepki görmüş... "Bana, çok genç yaşta evlendiğini ve artık karısıyla arasında hiçbir şey olmadığını söyledi, tek sevdiği bendim. Oğlu henüz anlamayacak kadar küçük olduğu için karısından ayrılamayacağını, fakat beklersem, bir gün birlikte olabileceğimizi söyledi. Onu o kadar çok seviyorum ki, inandım" Yasak ilişkinin heyecanından hoşlanmak bir yana, Jennifer, oynadıkları oyunlardan, rol yapmlaktan ve bu aldatmacadan nefret etmiş. Ailesini bir erkek arkadaşı olduğunu söyleyememiş, çünkü onu zor durumda bırakacak sorular soracaklarını biliyormuş. Babasının sağlığı ise hiç iyi değilmiş. "Olayın şokuna dayanamazdı" diyor. Ayrıca, alakasız yerlerde buluşmaktan ve Alec'in ikide bir, kendisini veya karsını tanıyan birisi olup olmadığını anlamak için başını sağa sola çevirmesinden hiç hoşlanmıyor. Jennifer, "Tanıştığımızda, annem ve babamla birlikte oturuyordum. Alec'le yalnız kalmak istediğimiz zaman, bir arkadaşlarının dairesini kullanmak zorundaydık" diyor. "Kendimi bir fahişe gibi hissediyordum; korkunçtu. Evim olduktan sonra, en azından gidecek yerimiz vardı. Benim evimdeyken, kocam gibi hissediyor, normal bir çift olduğumuz hissine kapılıyordum. Tıpkı onun karısıymışım gibi, ona yemek pişirmekten hoşlanıyorum. Metreslerin, işin sadece kaymağını yediklerinin söylendiğini duydum. Kirli çamaşırlarla, faturalarla ve kavgalarla ilgilenmek zorunda olmadığımızı söylerler. Ama ben bunların hepsini istiyorum. Alec'in tüm yaşamını paylaşmak istiyorum, sadece birkaç çalıntı anı değil. İstediği zaman onu arayamamaktan, doğum gününde ona armağan alamamaktan nefret ediyorum."

Arkadaşlarım bana acıyor

"Arkadaşlarımın arasında yalnız kadın rolü oynamaktan da nefret ediyorum" diyor Jennifer. "Bana korkunç erkekler ayarlamaya uğraşıyorlar durmadan. Sanıyorum 'Zavallı Jeninfer, bir erkek tavlayamadı gitti' diyerek bana acıyorlar; gerçeği bir bilselerdi." "Alec'in karısını da düşünüyorum. Alec, onun yaptıklarıyla ilgilenmediğini, ayrı ayrı hayatlar yaşadıklarını ve sadece Stuart'ın hatırı için birlikte olduklarını söylüyor. Ama artık neye inanacağımı şaşırdım. Stuart 15 yaşına geldi. Boşanmayı tartışması için bir olanak olup olmadığını sordum; kaçamak yanıtlar verdi. Bu şekilde o kadar uzun süre devam ettik ki, birşeyleri niçin değiştirsin artık? İstediği her şeye sahip, bir yuvası, bir ailesi ve bir kenarda da ben varım" diyor Jennifer...

"Onsuz yaşamayı hayal edemem"

Jennifer onsuz yaşamayı hayal etmenin bile zor olduğunu söylüyor: "Herhalde ben bir korkağım. Ama yepyeni birisiyle yeniden başlama fikri bana çok korkutucu geliyor. Hiç kimseye evle bir erkekle ilişkiye girmesini tavsiye etmem. Sadece yaralanıyor, inciniyorsunuz. Sanıyorum, birçok kimse bunu hakettiğimi söyleyecektir" Ve Jennifer, aşka karşı hep dürüst davranmış olmasına karşın, bu ilişki onu bir yalancı durumuna sokmuş, "Ben doğam gereği, insanları aldatacak bir tip değilim. Elbette ki, ilişkimizi gizlemeye çalışmak beni çok hırpalıyor" diyor

 

Ne çare ki kadın da,
erkek de bu kadar tatlı,
bu kadar vazgeçilmez
bir hikayeyi karşılıklı
rezil ederler ve
birbirlerini mutsuzluğa
mahkum ederler